Design Gallery, CSS Template, Free Download

"Sözümüz özümüzdür"

Radyo Yeşilada Türkülerin Kalbi

Radyo Yeşilada Türkülerin Kalbi

Radyo Yeşilada Türkülerin Kalbi

Radyo Yeşilada Türkülerin Kalbi

Radyo Yeşilada Türkülerin Kalbi

Paylaşım Forumu

=> Daha kayıt olmadın mı?



Paylaşım Forumu - Sevmeyi Bilmeyene, Bilmeyi Sevmek Ne ki?

Burdasın:
Paylaşım Forumu => Radyo Yeşilada Sohbet => Sevmeyi Bilmeyene, Bilmeyi Sevmek Ne ki?

<-Geri

 1 

Devam->


Maziden Biri (Ziyaretçi)
29.10.2008 12:31 (UTC)[alıntı yap]
Sevmeyi Bilmeyene, Bilmeyi Sevmek Ne ki?"


Sevmeyi bilmeyene bilmeyi sevmek ne ki?" diye soruyor İskender Pala.* Ne kadar haklı! Ormanın nerede olduğu bildiğin halde, ormana yürüyecek heyecanın yoksa, vurdumduymazlığın kor ateşlerinde bütün ormanları yakmışsın demektir. Çiçeklerin taç yapraklarını sayıp sayıp da, bir çiçek yüzünü yüzündeki sevince katıştıramayacağın bir sevdiğin yoksa, çiçek çiçek aşkları doğramışsın, nice demektir. Bülbüller gül yapraklarının kızıllığının kromotografik analizini yapmazlar, yapamazlar. Seslerini güllerin yaprağına doladıkça, sabahı da, gülü de, kendilerini de yeniden kıymetlendiren ve eşsiz bir değere eriştiren bir simya ustası oluverirler. Severler, sevmesini bilirler.

Bilgi yarışması değildir yaşamak; sevgi yoğrulmasıdır. Bilmek, sadece saymadır, sadece ölçmedir, sadece tartmadır. Bakırcılar meselâ... Bakırı sadece tartarlar. Onlar için bakır sadece kalıbıyla vardır. Bakışları bakırın kalbine değmez. Bakırın yüzüne kazınmış onbin yıllık mühür onları ilgilendirmez. Oysa, antikacı bakırın kalıbına değil kalbine bakar. Kalbiyle tartar onu. Antikacı ile bakır fısıldaşırlar birbirlerine. Aralarında hiçbir ölçüye gelmeyen, hiçbir terazi kefesine sığmayan, hiçbir sayıyla hesaplanamayan bir bağ kurulur. Toprağını üzerinden atmış bakır ilk defa konuşur. Bin yılların suskunluğunu/beklemişliğini antikacının heyecanla inip çıkan göğsünde çağıltılı bir nutka dönüştürür. Yüreği kıpır kıpır atar gibidir kıymetinin bilindiği avuçlarda. Bundan böyle kapladığı yer kadar değildir "o bakır"ın hacmi. Bağlı olduğu zamanların habercisi olduğu için önemlidir. Sanatkârına bizi bağladığı için eşsizdir.

Sevmek bağlanmak demektir. Aşık olmak, sarmaş dolaş olmak demeye gelir. Bak ki; aşk bile sarmaşıktan ödünç almıştır anlamını. Sarmaşık döner, dolanır, kıvranır, ama hep bağlıdır, her daim sarıp sarmalar, bağlanır..

Diyeceğim o ki...

Dinin bilgisi, seni Allah'a bağlamayabilir. Hatta aşırı bilgi zorlaması hazır bağlarını çözebilir bile... Allah'ın bir olduğunu bilmen ve bildiğini bildirmen, O'nun katında biricik olduğunu hissetmenin garantisi değildir. Sözgelimi, otuziki farzı eksiksiz yazabilsen sınav kâğıdına, "dinci" seni başarılı sayacaktır. Örneğin, "Aşağıdakilerden hangisi Hz. Muhammed'in katıldığı savaşlardan değildir?" sorusunun doğru seçeneğini kalbinden vursan kurşun kaleminle, sana puan verilecek...

Sadece bilmeni ölçüyor sınavlar. Bilmeyi sevmeni umuyorlar sınav koçları. Sevmesen de bilmeni istiyorlar. Sevmeye sevmeye bilmeni bile alkışlıyorlar. Seni hiç yokken sevip, özene bezene var eden Yaradan'ını, ışığı yüzüne dokunmayan, sıcağı tenine dokunmayan uzak bir yıldız gibi tarif ediyor kimi vaazlar. Sana şah damarından bile yakın olduğunu fısıldayan Rabbin ile sıcacık ve içten bir bağ kurmaya ayarlı değil din bilgisi kitapları. Seni hiçlikten çıkarıp "gözde"si eyleyen, kendi kutlu ve müşfik sözüne muhatap eden Rabbini sözel kalabalıklar arasında kuru bir bilgi olarak sunuyorlar sana. Bilmeni istiyorlar sadece... Saymanı, yazmanı, işaretlemeni... Kılına zarar gelmesin diye üzerine tir tir titreyen "ana yürekli" Peygamberin -ne hikmetse- çoğu kez savaşlarını saydırıyorlar sana. Sarmaş dolaş olamıyorsun O'nunla da.. Sınav kaygısıyla terlemiş ellerini O'nun ellerinin serinliğine bırakacak o bağlılığı hissetmene fırsat verilmiyor gibi.. İbadetleri de sanki Allah'a "sus payı" vermek diye bellemişsindir Allah bilir. "Tamam, tamam; namaz kılacağım Allah'ım, cehenneme atma yeter ki.... Bak, oruç da tutuyorum; kızmayasın sakın!" der gibi içinin içi. Sana o güzel yüzü veren, sana o eşsiz gözleri bağışlayan Rabbin, sana niye sevemediğin ibadetleri, niye zoraki yapacağın meşguliyetleri emrediyor olsun ki? Yüzünü güzel eyleyenin dini de güzel değil midir?

Rabbini bilmek, seni O'nu sevmeye vardırmıyorsa, nasıl bilmek bu? Peygamberinin hayatının detaylarını bilmekle, sevildiğini, sevdiğini, sevindirildiğini hissedemiyorsan, nice bilmektir bu?
Tuba (Ziyaretçi)
28.11.2008 03:48 (UTC)[alıntı yap]
çok güzel bilgilendirici bi yazı olmuş gerçekten ve bi okadarda düşündürücü evet rabbimiz neden bizim sevmediğimiz zoraki ibadetleri yapmamızı emrediyor olsun ki?? evet yaptığımızı zorla rsak zaten karşılığını alamayız unutmamalıyızki ;rabbimizin bizim hiç ibadetimize sevgimize ihtiyacı yoktur bize bizden çok acıyan rabbimiz kurtuluşumuz için bunu bizden istemiştir. yapacağımız amellerin gerçekten bize ne kazandırabileceğini kavrayabilirsek bunun idrakine varabilirsek bırakın ibadetleri zorla yapmayı bunlar üzerinde daha çok yoğunlaşır ve elimizden geldiğince fazlaştırmaya gayret gösteririz diye düşünüyorum!
paylaşım için ALLAH razı olsun arkadaşım ama bu maziden biri kim? çok merak ettim
Aşkın Süvari (Ziyaretçi)
28.11.2008 08:37 (UTC)[alıntı yap]


"İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor.
Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.
Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.
Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için.
Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için.
Unutulmaktan korkuyor, dünyaya bir şey vermediği için.
Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için."
W. Shakespeare

Tuba (Ziyaretçi)
28.11.2008 09:24 (UTC)[alıntı yap]
desene insanoğlu çok korkak! bu korkaklıkla nereye varacak çok merak ediyorum doğrusu?? paşlaşımın güzeldi süvari. ALLAH razı olsun.
gqLfFS7ZDE (Ziyaretçi)
03.03.2015 03:19 (UTC)[alıntı yap]
Bak yumurcak,sen dgonaa kadar,bu dfcnyanın en yakışıklısı benim torunum,FATİH DOGAN GdcNEŞ'ti.sen geldin bu yakışıklılar kervanına katıldın...iyiki dogdun OZAN UTKU bebek.f6ptfcm seni..

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 76
Bütün postalar: 162
Bütün kullanıcılar: 41
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley

Ah şu türküler kör olası gözleri. Başka bir alem sözleri.

Sevgili Türkü Dostu

Radyo Yeşilada Türkülerin Kalbi

Sevdaların hikayesidir bu... Hasretin hikayesidir... Bu, türkülerin hikayesidir... Belkide, bizim hikayemizdir... Bizi bilmez türküleri bilmeyen; duymaz nağmelerde yankılanan güzellikleri... İnsana dair... Türkülerin dalına asılmış bizim hikayemiz,bozkır gecelerinin şafağında... Onun için, türküler bize benzer gülüm, Türküler bizi söyler... Bizim hikayemizi anlatır hep... Türk’ ün engin gönül dünyasına yaradanın nakşettiği güzelliklerin; en seviyeli, en terbiyeli ve en güzel ifadesini, muhteşem bir incelik içinde türkülerimizde buluruz...

Yazının Devamı

Paylaşım Forumu Konu Başlıkları

Güzel Sözler

Ziyaretçi Defteri

Ziyaretçi Defteri

Türkü Dostlarına

Merhaba canlar; Söz konusu türkü olunca hepimizi bir heyecan bir hüzün sarar. Bende ise kelimeler yetersiz kalıyor. Türkü deyince bende akan sular duruyor. türküler gerçektende yaşamı ifade ediyor ve kültürümüzü anlatıyor. Sevgili türkü dostları duygu ve düşüncelerinizi bizlerle paylaşın. Kendi yörenize ait türkü hikayeleri varsa paylaşım formunda türkü dostları ile paylaşın. Bütün türkü dostlarına sevgilerle....

Aşkın Süvari

radyoyesilada.tr.gg

 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol