Saz heyeti

boyuna uygun bir çukur kazdılar
derinliği iki metre
...uzunluğu boyu gibi...
ittiler içine bedenini boylu boyunca
sendeledi, ama vazgeçmedi...

..'gerek yok' dedi,
...'ben kendim inerim...!
inerim de, yatarım da
ben kendimi bilirim'...
dik durabildiğim gibi,dik de ölebilirim...

kürek kürek toprak attılar
ağzında birikti ilk,toprağın tadı..
saz heyetini koydular başucuna
...onlar çaldılar
...sevmeyenler oynadı...
sevmeyenlerdeydi bereketi...

dişlerinin arasında
gıcırdarken kumun tadı
O sadece sustu ve ölümü bekledi...
bekleyecek başka ne kalmıştı ki
.... 'şartınız bu ise ölümü de severim'....dedi

gök mavisi kapandı önce gözünde
taze toprak kokusu kekrek güzelliğiyle
burun deliklerine doldu
...büyümemiş fidanların tohumları,
...çim taneleri,kuru yapraklar
...böcek yumurtaları, sigara izmaritleri
...kuş pislikleri...
teninde dondular


derin bir son nefes aldı
hayat bir anda durdu!

sonra, sevdikleri geçti kara bir perdenin önünden
acele acele
ecele ecele
gözyaşı düşmedi...
biri geldi akşam mezarına işedi...
tükürdü bir sonraki gün,..öylesine geçerken

boşuna sevaplarının ödülünü bekledi
ya da iyilik sandığı şeylerin
son anda kurtaracağını onu aşk acısından...
bu kara kutunun solucanları
koltukaltlarından yemeye başlamadan
son bir mucize
olur ya...bekledi
...gelmedi!

örttüler onu.
sesini kesti....

uzun uzun nem çekti saçları çukurdan
kırmızı yosunlar gibi serildiler ıslak...
içi titredi....
umutlarını hatırlayarak
yadigâr ne varsa kucaklayarak...

derinden bir saz sesi sızdı toprağın içine
kulakları ölmemişti! !
yaylı tambur acı bir su gibi akıyordu üzerine
klarnetin içli hıçkırıkları,
ve kanundan yükselen sızı
...'geber' diyordu
geber namussuzun kızı! ...
insanları mutsuz eden, kifayetsiz....

defettiler her şeyin belası kızı
...defederek defnettiler...
bu hayat hırsızını, arlanmaz uslanmazı...

herşey kurtuldu!
dünyada açlar doydu
vatan hainleri bir bir tövbekâr oldu
aşıklar kavuştu,
hasta bebeler iyileşti
şehitler huzur buldu
insanlar olmayan vicdanlarını buldu...
...kimbilir kaç insanın hayatı yoluna girdi...
pis olan tek şey temizlendi...

asrî mezarlıktaki en taze bedendi...
bugünlük...
kırmızı böceklerin bayramı...
saz heyetinden şevk almış
ete saldırıyorlardı...
...toprağın iştahı kabarmış
ah..bak yarın gelecek olanların
yeri de ayrıltılmış!

kusurlu isen yok ol
...ki her şey temizlensin...
ki...hayattan keyif almak için bekleyenler
yokluğunla yeniden bedenlensin....

aldığın nefesin yarısını sevdiğine vermeyi bil
ki...günah temizlensin....

Değerli kardeşim,ferit sıdal a ait nihavent saz snasimiein notlarını aradım ancak bulamadım. sizde mevcut ise mail adresime gf6nderirmisiniz. Şimdiden e7ok teşekkfcr ederimLevent YURDUSEVEN

Your hoetsny is like a beacon